1- Elektrik ve doğalgaza yapılan son zamlar, ekonomik krizi gündeme tekrar oturttu. Enerjiye yapılan zamlar yalnızca elektrik ve doğalgaz faturalarını değil, tüm emekçi halkın sepetindeki ürünlerin fiyatlarını bir kat daha arttıracak. Çünkü zamların konut kullanımı dışında, sanayi ve işletmelerde de gerçekleşecek olması enflasyonu etkiliyor.
2- Etkiledi de. TÜİK’in verilerine göre bile enflasyon geçtiğimiz ayda yüzde 80’i aştı. ENAG rakamları ise yüzde 181 oranını işaret ediyor. İktidar, geçen kış yapılan zamları sorun olarak görmüyor, yeni ekonomi planını savunmaya çalışıyordu. Geçen zamanda bu boşa çaba sona erdi, Erdoğan bile sorunları kabul etti. Ancak siyasi iktidar ekonomiye sağlam bir çözüm önermekten hala çok uzak.
3- Öne sürülen tek argüman, durumun dünya çapındaki bir krizden kaynaklandığı. Dünya çapında da bir sorun olduğu doğru. Ancak dünyadaki durum Türkiye’deki krizin vehametiyle karşılaştırılamaz düzeyde.
4- Düzen muhalefeti de ekonomideki sorunlara ancak yama yapmayı önerebiliyor. Çünkü bütünüyle patronları karşılarına almaları imkansız. Emekçi halkı yanına, patronları karşısına almayan bir çözüm çözüm olamaz.
5- Burada enflasyonun ne olduğunu hatırlamak çok önemli. Enflasyon sadece fiyat değişimi değildir. Metaların (satılmak amacıyla üretilen mal veya hizmet) fiyatı arttığında bu durum koşulların değişmesi ile geri çevrilebilir. Oysa enflasyon pazardaki tüm fiyatlarda devam eden, sürekli artış baskısıdır.
6- Ufukta bu zamların bir sonu gözükmüyor. Buna karşı mücadele de ancak uzun soluklu bir hedef çerçevesinde gerçekleşebilir. Zamlar, ekonomik krizin temeli olan kapitalizmi, bu düzende bu sorunların çözümü olmadığını anlatmak için; talepleri değil, hedefleri ve çözüm vaatlerini öne sürmek için fırsattır.
7- Biz, zamlara çözümün “Geri alınsın” demekle gelmeyeceğini söylüyoruz. Ekonomik krizi yaratanlara ne yaptıklarını bilmiyorlarmış gibi bir hatırlatma ve ricada bulunmak yersiz. Ekonomik krizin temelli çözümüne yönelik bir hamlenin ilk adımı tüm ekonomiyi bir avuç yandaş patronun çıkarlarına göre yönlendiren iktidarı göndermektir.
8- Ancak sadece AKP iktidarını göndermekle ekonomik kriz çözülemez. Hemen ardından serbest piyasanın kar odaklı işleyişini geriletecek kamulaştırma politikası izlenmelidir. Bunu tek yapabilecek olan da işçi-emekçi hükümetidir. Yalnızca işçi-emekçi hükümeti, emekçi meclislerinin denetiminde yapacağı kamulaştırmalarla, enflasyon karşısında ücretlere her ay zam hedefiyle gerçek çözümü getirebilir.