Post

Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin

“İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı”1

Sabahın ilk ışıklarından da evvel yola çıkmış insanların, arabaların, vapurların ve tramvayların bir yere yetişme telaşı ile koşuşturmalarını duyuyorum. Bir tek yaz mevsimi vardır güneşten sonra uyandıkları insanların, arabaların, vapurların ve tramvayların; diğer tüm mevsimlerde daha gün doğmadan koşan, acele eden, birbirine çarparak yürüyen ve tahammül nevinden bir şeyleri kalmamış insanları duyuyorum. Sığmak için otobüslere, şu hayatta kapladıkları hacimleri en küçüğe indirmek zorunda kalan, geç kalmamak için boyuna kapıyı zorlayan insanların “Arkadaşım biraz ilerler misin?” diye bağırmalarını da…

“İnsanlar sokak sokak çarşı çarşı ev ev
  İnsanlar sırt sırta omuz omuza verip durmuşlar
  Boyunları bükük
  Yorgun asabi kederli kindar
  Yığın yığın olmuşlar hepsi köprünün açılmasını bekliyor”2

Bütün bir ömür boyunca salt karın tokluğuna çalışan insan, asabiyetten gayrı bir tavır geliştirebilir mi? Yorgun, kederli ve bedbin bir şekilde boyunları bükük her dönüşte evlerine biraz daha anlıyor çalışmanın, kendini tüketmenin tek taraflı ve gayriinsanî bu düzende bir sonu, yokuşların bir düzlüğü yok. Bütün bir umutsuzluk hâli bir sevkitabiiyle insanları sırt sırta, omuz omuza durdurması gerekirken, bu karanlık sabahlardan ancak ışığı beraber yakarak çıkacağımıza inandırması gerekirken insan, daha da yalnızlıklar katına gömülüyor yukarı ferdi olarak her çıkma çabasından.

“İstanbul’un orta yeri sinema
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama”3

İhtiyar İstanbul; okuyan, çalışan ve didinen bir yığın gencin de var içinde! Gittikçe yaşamın ve okumanın zorluğu altında bir umut arayan, hayal ve hülyaları hiç sönmeyen, her gün yeni bir gayret ile hayata devam eden bu tüm genç kadınlar ve erkekler, bunca olanaksızlıkla tükenmemek için hayata dört bir yandan tutunuyorlar. Sinemalar, tiyatrolar veya güzel olan her şeylerin ortasında garipliği, mahzunluğu ve yoksulluğu ile annesine yahut bir başkasına daha da bağlanmak zorunda kalan, kendi ayaklarının varlığı onun üstünde durmaya yetmeyen gençlerin de var İstanbul. Bir oda, kalabalık; içinde arkadaşı, kendi seçmediği; bir yemek, tatsız ve yavan; bir yurt, uzak ve çirkin... Bu garipliği, mahzunluğu duyursana!

“Karşında yıkılmış bir duvar gibiyim

 Beni sarhoş etme, başım dönüyor

 Üstüme varma İstanbul, kederliyim.”4

Yıkılmış bir duvara benzeyen insanın, yıkılmaya yüz tutmuş binaların da var İstanbul. Üst üste, yığın yığın apartmanların, Boğaz’ında bir mantar gibi türemiş uzun ve çirkin yapıların, tepeden bakınca insanın içini bunaltan semtlerin arasında her gün “Ne zaman?” korkusuyla ölümü ve dehşeti bekleyen, bir küçük sarsıntıyla diğer tüm gecelerinde yıkımlar gören ve çaresizce kaderine boyun eğmeye razı, duvarlarından önce parça parça yıkılan insanların da... Onlar ki çaresizce çürümüş, eskimiş semtlerde yaşayan ve bu derdine çözümün olmayacağına inandırılmış, umudu ve isyanı söndürülmüşlerdir. Sen onların da üstüne varıyorsun İstanbul.

“İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı

 Önce hafiften bir rüzgâr esiyor;

 Yavaş yavaş sallanıyor

 Yapraklar, ağaçlarda;”5

İnsanın saçlarını okşayan, yüzüne hafiften bir serinlik ve kalbine ferahlık veren rüzgârların Gülhane Parkı’nda; rengârenk lalelerin, çiçeklerin Emirgân’da; boyuna ve asilliğine hayran kaldığımız çınarların Üsküdar’ın birkaç sokağında kaldı İstanbul. Haktan ve umuttan yoksun bıraktıkların ağaçsız, yapraksız, dar sokaklarında rüzgârına ve temiz nefesine hasret yaşıyorlar. Çünkü bir boğaz havasını duyabileceği, ağaçlı ve yaprakları sokaklarda yaşamak hayal edemeyecek zenginliklere sahip olan insanlarının hakkı, öyle mi gerçekten İstanbul?

Sana olan bütün bu sitemlere ve isyanlara rağmen yine de burada, bu şehri değiştirmek için duruyoruz. Çünkü sadece bir şehir, insanı ve onun hüviyetini inşa etmez, o insanlar da o şehrin binalarını, sokaklarını, ruhunu ve umudunu inşa eder.

“Nâgehân ol şâra vardım              (Ansızın o şehre vardım

 Ol şârı yapılır gördüm                      O şehri yapılır gördüm

 Ben dahi bile yapıldım                     Ben dahi bile yapıldım

 Taş u toprak arasında”6                   Taş ve toprağın arasında)

Ansızın bu şehre gelsem de, bu şehrin her yerini bir inşa halinde yapılır görsem de, hatta zaman zaman ben de o taşın ve toprağın arasında kendimi yapılır bulsam da yine de bütün kuvvetimle senin bedbin, insanı boğan o umutsuz havana kapılmayacağım. Buradan her gidişimde beni sana çeken bir şeyler varsa o da senin beni değil, umudunu saklı tutan ve bunun için gayret eden insanlarla beraber seni değiştirme ve yeniden inşa etme arzumuzdur. Çünkü seni Kandilli’yle Emirgân arasında bir aşka eşlik ederken, bir kitabın sayfalarında ve bir insanın sana bakan gözlerinde tanıdım, sevdim ve sokaklarını arşınladım, sularına, çarşı-pazarlarına o gözle baktım. Her yeniden geldiğimde buraya dudaklarımda hep aynı mısra;

“Sana geldim, içim ümitlerle dolu”7

İstanbul aşığı insanlara, o sevgilerinin sebeplerine bakıyorum da hepsi içinde kendi umutlarını sakladıkları, yaşamaya ve peşinde tükenmeye değer sebepleri bulmuşlar. Kimi kazanmak için gayretlerinin çoğunu verdiklerini okulunu, uğruna birçok şeyden vazgeçtiği hayallerini bulmuş. Kimi Beyazıt’ını, kimi sanatını, kimi tarihini, kimi de o hengameyi burayı çok sevmeye dair birer delil yapmışlar. Sonra herkes gibi ben de bana İstanbul’u sevdiren nedenime bakıyorum ve Haliç Boğazı’nı gördüğüm her anda onu ahd-i atikten beri var olmuş bütün İstanbul’larla - Roma’nın, Bizans’ın Huzur’un, şiirlerde anlatılanın, sanatın, kavganın, mücadelenin- kıyaslayarak şöyle diyorum içimden;

“Sen İstanbul’dan daha güzelsin.”8

 Notlar:

1,5 Orhan Veli - İstanbul’u Dinliyorum

2 İlhan Berk - İstanbul’dan

3 Orhan Veli - İstanbul Türküsü

4,7 Ümit Yaşar Oğuzcan - Üstüme Varma İstanbul

6 Hacı Bayram Veli - Çalabım Bir Şâr Yaratmış [Allah’ım Bir Şehir Yaratmış]

8 Murat Mahmutyazıcıoğlu -  Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin

Son Not: Türlü talihsizlikler ile birçok denemeler rağmen gidemediğim ve sonrasında sahneden kaldırılan “Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin” adlı tiyatro oyunun adından esinlenerek yazılmıştır. Oyunun yeni sezonda sahnede olması dileğiyle...

 

Yarın, geniş bir yazar kadrosu ile günceli değerlendirme, siyasi gelişmeleri takip etme, öngörme, anlama ve fikri bir yön çizme hedefindedir. Ancak yayınlanan yazılardaki görüşler, Yarın Yayın Kurulu’nun politik değerlendirmeleriyle tümüyle aynı çizgide olmayabilir. Farklı değerlendirmelere sahip olsalar da mücadeleye katkı sunacağını düşündüğümüz tüm yazılara yayın ilkelerimiz çerçevesinde yer vereceğiz.

İlgili Yazılar

Post

Ruhsuz Mükemmeliyet

Post

Müsadenizle Denemek İstiyoruz

Post

Fındıklar Altında Kardeşlik Bölüm 2: Belirsiz Yolda Çaresizlik

Post

İki Ekmek Borçluyuz

Post

Bize Yalan Söylediler

Post

Fındıklar Altında Kardeşlik

Post

Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin

Post

AKP’nin Kadınlara Reva Gördüğü Hayat

Post

Hayata Boyuna Beyaz Atlı Prens Muamelesi Yapmak

Post

Bir Işık Yakıyoruz 

Post

Her Sosyalist Bir Öğretmendir

Post

Taksim Mücadelesi ve 1 Mayıs’ın Bütünlüklü Siyaseti

Post

Şimşek Programı Çöpe, Patronların “Eller Cebe”

Post

Yasakları Yasakla

Post

Kuram Tartışması Önceliklidir

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk’ten Erdoğan’a: Ağlasan da sızlasan da bu halk seni gönderecek

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk: İşçi sınıfının bir günlük çalışma süresi 6 saat olmalı

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk: Büyük halk toplantılarıyla, halkın sözünü direkt parlamentoya taşıyabiliriz

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk: 1 Mayıs'ta meydanlarda işçi sınıfının gür sesini yükseltmeliyiz

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: Hem 1 Mayıs’tan hem de seçimlerden başarıyla çıkmalıyız

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: İşçilerin Ürettiği Değer Sermayeden Bağımsız Olmalı

Post

Neo-Feodal Toplumda Hayatta Kalma Rehberi - I

Post

Yeşil Sol Parti İstanbul Adayı Öztürk’ten Diyarbakırda'ki ev baskınlarına tepki: Halk politikalarınızı beğenmezse sizi gönderir, buna alışın

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: Karanlık rejimi göndermek, Türkiye halklarına muazzam bir özgüven verir

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: O parlamento güçlü olacaksa önce Kürt milletvekilleri konuştuğunda “Kardeş Kürt halkının diliyle konuşuldu” diye kayda geçmelidir

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk öldürülen kadınların aileleriyle buluştu: Kadınların çığlığı o mecliste duyulmalı

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk, altı maddede hedeflerini anlattı: Bu iktidardan bir beklentimiz yok

Post

Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı ve Yeşil Sol Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Hakan Öztürk, Şırnak’ta yapılan iki Yeşil Sol Parti seçim bürosu açılışına katıldı.

Post

Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı ve Yeşil Sol Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Hakan Öztürk, bugün Siirt’teydi.

Post

Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Adayı ve EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, Diyarbakır’daydı

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk’ten Soylu’ya: HDP’yi Kapatmak İçin Hiç Heyecanlanma

Post

EHP Deprem Politikaları Raporu: Yıkılmayan Kentleri İnşa Edeceğiz

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı: Tarihsel sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz, cumhurbaşkanı adayı çıkarmıyoruz

Post

Şahsım Devlet Olursa - V

Post

Şahsım Devlet Olursa - IV

Post

Şahsım Devlet Olursa - III

Post

Şahsım Devlet Olursa - II

Post

Şahsım Devlet Olursa - I

Post

Trendyol Çalışanları Direniyor

Post

On binler Kartal'da buluştu: Emek ve Özgürlük İttifakı seçim startını verdi

Post

EHP'den Erdoğan'a: Seni Göndereceğiz!

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı “Birlikte Değiştirelim” demek için İstanbul’da buluşuyor!

Post

EHP'den Adaylık Değerlendirmesi: Aday Çıkması Doğal

Post

“Helalleşme” Kavramının Düşündürttükleri

Post

EHP Gençliği Konferans'ta Buluştu: Gelecek Sosyalizm Olacak!

Post

EHP Gençliği 6 Kasım'da Gençlik Konferansı'na çağırıyor

Post

İnşaat-Sen Sendikaların Yüz Akı, Yaşasın İşçilerin Kayı İnşaat Zaferi

Post

Rejim Özgürlüklerimizi Söküp Alacak Güçte mi?

Post

Seçim Ekonomisi Pansumansa İşçi Emekçi Hükümeti Tek Çözüm Olabilir

Post

İşçi Emekçi Mitingiyle İşçi Hareketinde Bir Adım Daha

Post

Yeni Gezi Direnişleri için Mücadele Arkadaşlarımızı Savunacağız

Post

Sansür Yasasını Yenebiliriz

Post

Madenlerde Tek Çare Kamulaştırma

Post

Savaşsız Bir Dünya İçin Emekçilerin İktidarı Gerek

Post

Başörtüsü, Özgürlükler ve Devrimci Siyaset

Post

İtalya’da Seçimler Neyi İşaret Ediyor?

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı yol haritasını binlerin katıldığı halk buluşmasında açıkladı

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı program çerçevesi açıklandı

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı yola çıkıyor!

Post

Seçime Bir Adım Kala Sosyal Konut Projesi

Post

Ekonomik Kriz Yayılırken Savaşlar da Yayılacaktır

Post

Ege’nin İki Yakasının Tek Çözümü: Göndereceğiz

Post

Mesele Bakanlık Değil Kürt Halkının Temsil Hakkı

Post

Düzenin Ekonomiye Çözümü Yok

Post

Yolsuzluk Saray Düzeninin Çimentosudur

Post

Gotham’ın Delileri Ne Kadar Kahraman?

Post

‘Zeytinlilerin’ Kazanacağı Günler Yakın

Post

İş, Aş, Barış

Post

Salgın Durumu Üzerine

Post

COVID-19 Günlerinde Anti-Kapitalist Siyaset

Post

Cevap C Şıkkı

Post

Al Gözüm Seyreyle

Post

Ödememek ve Ödeyememek

Post

Batı’nın Göçmen İkiyüzlülüğü

Post

Umudumuz Örgütlü Mücadelemizde

Post

Almanya Seçimlerine Yeşil ve Soldan Bir Bakış