1 - Yazları çöllerde, kışları kar altında çalışan Kayı inşaat işçileri, alın terlerinin haklarını almak için 20 ay mücadele etti. Patronlara, bankalara, sermayenin yasalarına karşı yürüdüler. Zorluklarla dolu bu yolu zaferle tamamladılar, emeklerinin karşılığını kuruşu kuruşuna aldılar. 

2 - İktidarın çöken beton ekonomisi, geride Kayı İnşaat gibi birçok batık şirket bıraktı, bırakıyor. Bu süreçlerde haklarını alamayanlar hep alın teri döken işçiler oluyor. Sermaye sınıfı işçilerin haklarını gasp ederken devlet de bu işleyişin ortağı olarak hareket ediyor. Kayı İnşaat işçileri, sendikaları İnşaat-Sen’le bu gidişatı tersine çevirmek için zorlu bir mücadeleye girişti. İşçilerin örgütlü mücadelesi ilk önce patronun lafta kalan sözlerinin dönemini kapattı. Konkordato ilan edildi. Ancak ekonomik krizde de sermaye sınıfı ‘işini’ bilir, sermayenin hukukunu arkasına alır, işçilerine zırnık koklatmaz. Kayı İnşaat’ta da plan buydu ancak bu sefer tutmadı. Konkordatodan sonra bankalar ve diğer alacaklılar sıraya girdi. Yine sırtlarını sermaye hukukuna dayadılar, işçileri atlatabileceklerini sandılar. Ancak yine yanıldılar. Mahkeme ‘Öncelik İşçilere’ dedi, değişmez denilen yasalar yeniden yorumlandı. 

3 - Kayı İnşaat işçileri sendikaları İnşaat-Sen ile birlikte verdikleri mücadeleyle ezberleri bozdu. 2 yıl boyunca gidilmedik yer bırakılmadı. Adliyeler, bakanlıklar, Meclis, işyerleri dahil olmak üzere her yer işçilerin eylem alanı oldu. Gaziantep Şehir Hastanesi hisselerini sattırdılar. İşçi sınıfının patronlar ve sermayenin tüm araçları karşısında yenilmeye mahkum olmadığını bir kez daha kanıtladılar. İşçi sınıfının aklı, disiplini, mücadelesi ortaya konulduğunda karşısında duracak bir gücün olamayacağını gösterdiler. Patronların bileği işte böyle büküldü.

4 - Kayı İnşaat işçilerinin mücadelesi ve kazanımı sadece kendi hikayeleri olarak kalmayacak. Ekonomik krizde maaşları verilmeyen, hakları ödenmeyen, mahkeme kapılarında konkordato ve iflas oyunlarını aşmaya çalışan tüm işçilerin olacak. Patronlar duysun. İşçi emekçinin hakkını vermeyenler, sömürücüler, sermayenin bekçileri duysun. Yenilmez değiller, yenilecekler. Kayı İnşaat işçilerinin zaferi, tüm işçi sınıfının önünü açacak. 

5- Şimdi işçiler bu önemli zaferi kutlamaya hazırlanıyor. Bu mücadele nasıl adım adım örüldüyse, zaferi kutlamak da işçilerin sonuna kadar hakkıdır. En büyük coşkumuzla kutlayalım ki bu zaferimiz işçi sınıfına örnek olsun. Mücadelemize umut olsun. Tarihimizde yenilgilerimiz olsa da geleceğimizde zaferlerimiz olacağını dosta düşmana gösterelim. Arkadaşımızın, yoldaşımızın koluna girip 13 Kasım Pazar günü Profilo Kültür Merkezi’ndeki kutlamada hep birlikte olalım.