Kürt Meselesinde Çözümün Konuşulmasının Olumlu Etkisi Olacaktır
EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, Mezopotamya Haber Ajansı’na Kürt meselesinde gelinen son nokta hakkında konuştu. Mezopotamya Haber Ajansından Ömer İbrahimoğlu’na konuşan Hakan Öztürk son süreçle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Siyasal koşullar eğer Kürt meselesinin çözümü aşamasına getirdiyse bizi, burada ‘onun esas görüşü bu mudur, arka planda yeterince demokratik düşünmeye başlamış mıdır başlamamış mıdır’ diye ele alamayız konuyu. Görüşmelere başlanır, barış süreci hayata geçirilmeye çalışılır, bir diyalog süreci hayata geçirilmeye çalışılır, bundan olumlu bir sonuç almak üzere hareket edilir. Burada ikide bir ‘peki demokrat hale geldi mi AKP, demokrat olabildi mi MHP’ diye öne sürmek şart değildir. Mücadele ettiğiniz, ters düştüğünüz taraflar çok da demokrasi çizgisinde olmayabilir. Ama Türkiye’de Kürt meselesinin çözümünün konuşulması, ‘bu nasıl ele alınacak’ diye bile konuşulması, Türkiye’nin havasına olumlu bir etkide bulunur. Kürt meselesi o kadar kritik bir role sahiptir. En ufak bir kapının açıldığı yerden, ışığın gözüktüğü yerden konuşmaya başlamak Türkiye’deki insanların yararına olacaktır, diye düşünüyoruz.”
Bir Yanda Barışı Konuşup Bir Yanda Kayyım Politikaları İzleyerek “Baskıyı Arttırıyoruz” İzlenimi Yaratmak İstiyorlar
Bir yandan çözüm meselesi konuşulurken diğer yandan kayyım politikalarının sürdürülmesini de değerlendiren Hakan Öztürk, hakim kuvvetlerin Kürt meselesiyle ilgili olumlu bir adım attığında bir taraftan da “Bakın biz bazı görüşmeler yapıyor olabiliriz ama terör işini sıkı tutuyoruz. Kürt hareketinin yine üstüne gidiyoruz. Kürt siyasi oluşumlarını üzerine gidiyoruz. Yanlış anlaşılmasın baskıyı da devam ettiriyoruz” mesajını vermek eğiliminde olduklarını belirtti. Suriye’deki gelişmeler tam ortaya çıkmadan önce kayyım uygulamalarının sırayla gidecek gibi gözüktüğünü vurgulayan Hakan Öztürk, çözüm meselesi konuşulmaya başladıktan sonra kayyım sürecine bir ara verildiğini de vurguladı. Siyasi iktidarın, “biz Kürt meselesini konuşabiliriz, Abdullah Öcalan’la bazı görüşmeler olabilir ama biz baskıyı sürdürüyoruz aslında” diyerek kendilerini güya bir meşruiyet alanında tutmaya çalıştıklarını belirtti. Kürt meselesi konusunda “bu sadece bir terördür, Kürt sorunu yoktur, onlar kötü insanlardır, onlar düşmanımızdır, onlar ülkeyi bölmeye çalışıyor” söylemleri ile iktidarın halkı yıllarca kışkırttığının altını çizen Hakan Öztürk, şimdi “Abdullah Öcalan’la görüşüyoruz” denince toplumun “hani bunlar çok kötüydü, hani bunların tek derdi bölmekti, başka hiçbir olumlu düşünceleri yoktu, hani aslında sadece şiddet olsun diye şiddet yapıyorlardı, şimdi niye görüşüyorsunuz” diyeceğinden korktukları için baskıyı arttırıyoruz izlenimi vermeye çalıştıklarını, kayyım politikalarının nedeninin de bu durum olduğunu açıkladı.
Açıklanan Metin Sistematik Bir Yaklaşımdır
Öcalan’la görüşmenin ardından açıklanan metinle ilgili de değerlendirmeler yapan Hakan Öztürk, “Burada bütün tabloyu bilen, gözeten bir yaklaşımın olduğu belli oluyor. Elbette ki demokrasiden bahsediliyor. Barıştan bahsediliyor. Bunun olması gerektiği söyleniyor.” şeklinde konuştu. Memleketin nasıl demokratikleşeceğinin konuşulması gerektiğini, Ortadoğu’da nasıl konumlanacağımızın konuşulması gerektiğini ve bunun zemininin hazırlanması gerektiğinin bu metinde vurgulanarak, siyasal bir yol haritası ortaya konduğunu belirtti. Emekçi Hareket Partisi’nin; açıklanan metnin maddeler halinde olması, demokrasiden bahsedilmesi, parlamentodan bahsedilmesi, parlamentoda Kürt meselesinin konuşulmasından bahsedilmesi, bu sürecin toplumsallaşmasından, siyasallaşmasından bahsedilmesinin doğru bir yaklaşım olduğunu düşündüğünü ve sistematik bir yaklaşım gerektiğini belirtti.
Bunun bir başlangıç olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Hakan Öztürk, dünyadaki gelişmelerin bizi getirdiği bir nokta olduğunu belirtti. Amerika Birleşik Devletleri’nin emperyalist öncülükte konumunu kaybetmesinin ardından Ortadoğu’ya müdahale etmesi, Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, Suriye’de yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak da Türkiye’deki gelişmeleri değerlendirmek gerektiğini belirten Hakan Öztürk, Türk ve Kürt halkları arasında eşit ilişki, kardeşçe ilişkinin kök salması ve ilerlemesi gerektiğini söyleyerek “bunun olumlu sonuçlarını yaşayalım istiyoruz” dedi. Tarih bizi Kürt meselesinde çözümün koşullarını sağlamak noktasına getirdiyse bunu bir fırsat bilmemiz gerektiğini belirten Hakan Öztürk, Suriye’deki gelişmelerden ders çıkararak kendi ülkemizdeki Kürtlerle ve aynı zamanda Suriye’deki Kürtlerle nasıl bir olumlu ilişki içerisinde olabiliriz diye düşünmemiz gerektiğini söyledi.
Röportajı video olarak aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:
https://www.youtube.com/watch?v=xeIEOma7g_o&t=302s
Yarın, geniş bir yazar kadrosu ile günceli değerlendirme, siyasi gelişmeleri takip etme, öngörme, anlama ve fikri bir yön çizme hedefindedir. Ancak yayınlanan yazılardaki görüşler, Yarın Yayın Kurulu’nun politik değerlendirmeleriyle tümüyle aynı çizgide olmayabilir. Farklı değerlendirmelere sahip olsalar da mücadeleye katkı sunacağını düşündüğümüz tüm yazılara yayın ilkelerimiz çerçevesinde yer vereceğiz.