
1- Sedat Peker’in uzun bir aradan sonra ‘sert’ geri dönüşü, iktidarın rant, haraç ve rüşvet ağını tekrar gündeme oturttu. Peker'in de bir parçası olduğu ve belli iktidar grupları arasındaki çatışmanın sürdüğü, seçimler yaklaştıkça da daha da alevleneceği ortada.
Peki seçimlere kadar aman sokağa çıkmayın diyen Sedat Peker'in anlattıklarını sosyalistler nasıl değerlendirmeli?
2- Ülkenin her yanında kurulmuş olan kirli çıkar ağları ile çalınan milyarlar, işçi ve emekçilerin cebinden, gençlerin geleceğinden çıkıyor. Patronların doğrudan sömürüsü bile yetmiyor, bürokratlar ve siyasi iktidar eliyle bir de dolaylı olarak soyuluyoruz.
3- İşçilerin, toplumun temel hak mücadelesine en ufak bir tahammülü olmayan, bir şarkıcıyı tüm topluma gözdağı vermek için saatler içerisinde tutuklayabilen iktidar; suçlularla boy boy fotoğraflar çekinen bakanlara, rüşvetçi, gaspçı bürokratlara, suç örgütlerine göz yumuyor. Tüm bunların ‘buzdağının görünen kısmı’ olduğu da aşikar.
4- Ortaya tekrar tekrar dökülen mafyatik ilişkiler ne yalnızca bu iktidara, ne bu zaman veya coğrafyaya özel bir durum. Üstelik anlatılanlar mafya, uyuşturucu, yolsuzluk gibi suç temalarıyla şoklar yaratsa da giderek açığa çıkan biçimiyle finans kapitalizminin, neo-liberalizmin ve Türkiye sermaye sınıfının resmini çiziyor.
5- Kriz ve geleceksizlik yüzünden işçi ve emekçiler arasında da giderek artan hızlı zenginleşme, parayla para kazanma balonlarının müsebbibi finans kapitali, örgütsüz toplumun kanıyla beslenen neo-liberalizmin normalleştirdiği sermaye-mafya-iktidar koalisyonları, yatırım, büyüme, kalkınma, istihdam yarattığı söylenen Türkiye burjuvazisinin azılı sömürüsü... Yani bir kez daha anlatılan bizim hikayemiz.
6- Bu çürümüşlüğün çaresi burjuva hukukunu ve ileri kapitalist ülkelerde bile çürümüş burjuva demokrasisini yeniden tesis etmek değil, işçi ve emekçilerin söz, yetki ve karar hakkının tepeden tırnağa vücut bulmasını sağlamaktır. Emekçi halkın öz örgütleri, mahkemelerden, bakanlıklara ve parlamentoya kadar tüm kurumlara damgasını vurabilmelidir. Ancak böyle bir işleyiş karanlık gidişata nihai bir son verebilir.
İlgili Yazılar

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk: Büyük halk toplantılarıyla, halkın sözünü direkt parlamentoya taşıyabiliriz

Yeşil Sol Parti İstanbul Adayı Öztürk’ten Diyarbakırda'ki ev baskınlarına tepki: Halk politikalarınızı beğenmezse sizi gönderir, buna alışın
234218485.webp)
Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: Karanlık rejimi göndermek, Türkiye halklarına muazzam bir özgüven verir

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: O parlamento güçlü olacaksa önce Kürt milletvekilleri konuştuğunda “Kardeş Kürt halkının diliyle konuşuldu” diye kayda geçmelidir

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk öldürülen kadınların aileleriyle buluştu: Kadınların çığlığı o mecliste duyulmalı
231323595.webp)
Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk, altı maddede hedeflerini anlattı: Bu iktidardan bir beklentimiz yok

Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı ve Yeşil Sol Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Hakan Öztürk, Şırnak’ta yapılan iki Yeşil Sol Parti seçim bürosu açılışına katıldı.
