Post

Üç İnsandan Biri İşsiz, Dört Çocuktan Biri Aç

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in neoliberal ruha uygun bir konuşma tarzı söz konusu. Bütün iktisadi uygulamalar bir para politikası sanki. Onun hayata geçirdiği uygulamalardan etkilenerek yoksullaşan insanlar yok, borç batağına düşen emekçiler yok, sefalet koşullarında hayata tutunmaya çalışan emekliler yok.

Ona göre gençler eve kapanıp kalmaz işsizlikten. Ev sahibi olmayanların en büyük derdi, o kirayı aksatmadan ödemek değildir. Kimse okullar yaklaşırken çocukların kıyafetini nasıl alacağım diye düşünmez.

Para oradan gelir oraya gider. Talep şöyle kısılır, böyle arttırılır.

Zaten bunlar parayla ilgilidir, halkla ilgili değildir.

Enflasyon temmuz ayında yüzde 3,23 mü arttı? Yıllık enflasyon yüzde 61,78 mi oldu? Merkez Bankası’nın enflasyon tahminlerinin uzağında mıyız? Yok yok o “fiyatlama davranışlarındaki hafif bozukluktur”. Zaten o yüksek enflasyon olsaydı ağrısından duramazdık. Ve hatta fiyatın üstüne fiyat binmemiştir de damar damar üstüne binmiştir.

Bunlar Marksizmin ekonomi politik eleştirisindeki en ufak soyutlamayı, mesnetsiz ve ideolojik bulan ortodoks iktisatçılar güya. Kendilerine laf düşünce ağızlarını eğe eğe “fiyatlama davranışlarındaki bozukluk” diyebiliyorlar. İktisat değil Lakancı psikanaliz mübarek.

Niyet neydi peki şarkıdaki gibi? Yılın üçüncü enflasyon raporu Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan tarafından açıklandı. Karahan kabadayılık yaparak yıllık yüzde 38’lik enflasyon tahmininin sürdürüldüğünü söyledi. Niyet yüzde 38 ama akıbet hiç de o olacakmış gibi gözükmüyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), enerji üretim maliyetlerinde yaşanan artış nedeniyle mesken abone grubu için satış fiyatlarına yüzde 38 zam getirildiğini duyurdu. Bu birincisi. Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ), ağustos ayı doğal gaz tarifesini yayımladı. Buna göre konutlarda kullanılan doğal gazın toptan satış fiyatı yüzde 38 arttı. Bu da ikincisi. Tahmin edilen enflasyon yüzde 38 olarak gerçekleşmedi daha ama elektriğe ve doğalgaza yapılan zam yüzde 38 olarak gerçekleşti. Keşke hükümet içinden daha iyi bir dilek dileseydi. Elektriğe ve doğal gaza yüzde 38 zam dilekleri tuttu. Bu durumu da Lakancı psikanalistler açıklasın lütfen.

Mehmet Şimşek gibi neoliberalizmin tunçtan ve tartışılmaz prensiplerini bize tebliğ eden biri için, pahalı doğal gaz kullanılamadığı için üşüyen yaşlılar kavramı yoktur. İnsanların üşümesi ne ki?

Onların hayatı böyle görmesine rağmen; insanlar yoksullaşıyor, insanlar açlık çekiyor, insanlar başını sokacak bir ev bulamıyor, insanlar borçlanıyor, insanlar üşüyor ve insanlar işsiz kalıyor.

TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; işsiz sayısı 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre 234 bin kişi artarak 3 milyon 305 bin kişi oldu. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerin toplamı anlamına gelen atıl işgücü oranı ise yüzde 29,2 olarak gerçekleşti. Yani bu ne demek, memleketin üçte biri işsiz demek. Ama Allah’tan para politikamız sağlam!

Potansiyel işgücü ifadesi umudunu yitirip iş aramayı bırakmış ve iş arayıp da ilgili dönemde iş başı yapamayacak durumda olanları tanımlıyor. Asıl işlevi de “iş bulma umudunu yitirmiş olanlar” kavramını örtmek. Malum neoliberalizm; soğuk, teknik ve insansız konuşmayı sever. “Ana akım” iktisatçılar “iş bulmaktan umudunu yitirmiş olmak” gibi bir insani duyguyu yansıtmak istemezler. Gelgelelim ne yazık ki, ey Mehmet Şimşek, insanlar iş bulmaktan umudunu kesiyor ve bu çok kötü bir haber.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 9 Ağustos 2024 tarihinde yaptığı açıklamada diyor ki: “İhtiyaç sahibi hanelerimize yönelik hayata geçirdiğimiz desteğimizle onların yanında olmayı sürdürüyoruz. Türkiye Aile Destek Programı ödemelerini bugün itibarıyla hesaplara yatırıyoruz. Bu doğrultuda Çocuk Desteği Bileşeni kapsamında yaklaşık 2,2 milyon hanemize 5,4 milyon çocuk için yaklaşık 900 milyon lira ödeme yapacağız.”

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2023 yıl sonu itibarıyla, Türkiye nüfusunun 22 milyon 206 bin 34’ü çocuklardan oluşuyor. Dikkat edilirse bakanın açıkladığı yardım yapılmasını gerektirecek kadar yoksul durumda olan çocukların sayısı, toplam çocuk nüfusunun dörtte biri halinde.

Demek oluyor ki, her üç insandan biri işsiz, her dört çocuktan biri aç.

Enflasyon ve işsizlik aracılığıyla; işçi sınıfının kanından kan çekiliyor, etinden et koparılıyor.

Halk, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş durumda.

Bu meyanda, dövüşenler de var bu havalarda.

*Hakan Öztürk'ün bu yazısı ilk olarak 16 Ağustos Cuma günü Yeni Yaşam Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Yarın, geniş bir yazar kadrosu ile günceli değerlendirme, siyasi gelişmeleri takip etme, öngörme, anlama ve fikri bir yön çizme hedefindedir. Ancak yayınlanan yazılardaki görüşler, Yarın Yayın Kurulu’nun politik değerlendirmeleriyle tümüyle aynı çizgide olmayabilir. Farklı değerlendirmelere sahip olsalar da mücadeleye katkı sunacağını düşündüğümüz tüm yazılara yayın ilkelerimiz çerçevesinde yer vereceğiz.

İlgili Yazılar

Post

Ara Aşamalar

Post

Ortadoğu’daki Dalgalanmalar

Post

Tam Kurtuluşun Yolu

Post

Gerçekçi Ol, İmkansızı İste

Post

Kamusal Emeklilik Hakkı Savunulmalı

Post

İyi Bir Başlangıç

Post

Tek Adam Rejimi Tekledi

Post

Açlıktan Öte Köy Var mı?

Post

Emsalsiz, Tek ve Kıyaslanamaz Değiliz

Post

Asgari Ücret 42.300 Lira Olmalı

Post

Asgari Ücreti Kıyaslamak

Post

Asrın Hortumlaması: 133,5 Milyar Dolar

Post

Enflasyonu Ücretler Yaratmıyor: 5 Kanıt

Post

Üreten Biziz, Paylaşan Da Biz Olacağız

Post

Emeğin Tam Karşılığı, Tam Refah, Tam İstihdam

Post

Haklılığımızı Açıklıyoruz Ve Kanıtlıyoruz

Post

Üç İnsandan Biri İşsiz, Dört Çocuktan Biri Aç

Post

Kurban Edilmek İstenen Emekliler

Post

Köylülere Her Yönden Saldırı

Post

Olmaktan Korktukları Yerdeler

Post

Tarih Bir İpucu Bekliyor

Post

Yarını Bugünden Kurmaya Başlamak

Post

Kamu Yararı için Ürün ve Hizmet Yaratmak

Post

Yön Göstermek

Post

Somut Koşulların Somut Analizi ve Siyaseti

Post

AKP Bir Geri Dönülmez Felakettir

Post

Orman Yangınlarında Bütün Tohumlar Ölmez

Post

Kerelerce Ölçülen Gelir Adaletsizliği

Post

Alem Buysa Kral Popülistler

Post

İşçi Sınıfı Şart Koşabilir

Post

Sefalet Endeksi

Post

Birkaç Ağaç ve Bir Nefes

Post

Ücret ve Kar Tahterevallisi

Post

Laiklik Şimdi ve Hep Gerekli

Post

Enflasyonun Yarattığı Sefalet

Post

Enflasyonun Sebebi Açlık Sınırındaki Ücretler mi?

Post

Bütçede Değirmenin Suyu Nerden Gelir Nereye Gider

Post

Anayasa Mahkemesini Bir Kez Tanımamak

Post

Gençler Sadece Asansör İstemez

Post

Emek ve Demokrasiden Yana Cumhuriyet

Post

Yahudi Olmayan Çocuklar da Çocuktur

Post

Elin ve Evin İyisi

Post

Göz Hizasında Siyaset

Post

Dördüncü Kuvvet Dik Duruyor

Post

Beton Bina ve Fabrika

Post

Smaç Sebep Sayı Sonuçtur

Post

Sorun Geniş Bir Zaman ve Mekanda

Post

Ekmek İstiyoruz ama Gül De

Post

Parti İşçi Sınıfını Besteler

Post

Kamu Mülkiyetini Kurtarmak

Post

İçeriksizlik Fırtınası

Post

Ormanlar Bizim, Kahrolsun Kapitalizm

Post

“Esset” Değil Halkın Öz Varlıkları

Post

Var ve Yok Listesi

Post

Karşı Kültür

Post

Günbegün Ücret Mücadelesi

Post

Aslanı Kediye Boğdurmak

Post

Sonradan Hatırlananlar

Post

Seçimin Yarattığı Yorumlama İmkânı

Post

Erdoğan’a Yetki Yok

Post

Mülkiyet Sorunu

Post

Halkın Temel İhtiyaçları, Kamu Hizmeti Olarak Karşılanmalı

Post

Örgütlü Gücü Meclis'e Taşıyalım

Post

Hiçbir Yerden İzin Almamak

Post

Mahirleri Anmak Değil Anlamak

Post

Hareketin Hareket Halindeki Doktrini

Post

Denizlere Çıkar Sokaklar

Post

Tabutta Röveşata

Post

Buyurunuz Buradan Yakınız, Mösyö Hükümet

Post

Depremin Siyaset Üstü Olmaması

Post

Basra Harap Olmadan Önce

Post

Halkın Birikimlerinin Bağımsızlığı

Post

Görev Zamanı

Post

Bu Daha Başlangıç

Post

Kaynaşmış Değiliz

Post

Bolsonaro Tavuğunu Yalnız Yemesin

Post

Suriye Sınırını Değil Açlık Sınırını Geç

Post

Neden Yapmasınlar?

Post

Hayallerin de Sadakate İhtiyacı Vardır

Post

Büyük Pasta, Küçük Pay

Post

Yine Sınırlama Esas, Hürriyet İstisna

Post

Seçenek Biziz

Post

Üç Husus

Post

Radikalizm

Post

Örgütlü Toplum Parlamentoya Rengini Vermeli

Post

İşçi Sınıfı Programı Vaat Eder

Post

Güç Siyasetle Yapılır

Post

Yenilgi Sonrasında Yorumlamanın ve Politik Programın Yitimi

Post

İşçi Sınıfının Tahtına Oturmaya Kalkışmak

Post

Hedef, Özne ve İktidar Organı