Asrın Hortumlaması: 133,5 Milyar Dolar
Bakan Mehmet Şimşek şimdi bahsettiği tasarruf gibi konulara önceden “çerez parası” diyordu. Çünkü ülkede makro iktisadi döngülerin düzeyini biliyor. Çok çarpıcı bir örneği son günlerde eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ortaya koydu. Diyor ki: “Kamu Özel İşbirliği’nde yapılan 18 şehir hastanemizin 25 yıllık maksimum fiktif nominal bedeli 322 milyar avroydu. 322 milyar avro olan bu bedeli en çok 27,5 milyar avro ile sınırlandırdık. Böylece şehir hastanelerinin bütçeye yük olmasını önledik.”
Ne güzel bir sohbet. Ne çalışmalar yapmışlar, ne muvaffakiyetler göstermişler. İşin aslına bakacak olursak şecaat arz ederken sirkatin söyledi. Sonuç olarak bakanın tatlı tatlı anlattığı rakam Türkiye Cumhuriyeti Gayrisafi Yurt İçi Hasılası’nın üçte biri. Yani yarısından biraz azı, yani inanılmaz bir meblağ. Şimşek tasarruftan bahsederken 3 milyar dolardan bahsediyor, Fahrettin Koca’nın bahsettiği rakam 350 milyar dolar. Tehlikenin ve rakamın büyüklüğünün farkında mıyız?
Tekrar idrak edebilmemiz için söylüyorum. Bizim ülkemiz bir Arap ülkesinden 3 milyar dolar borç alabilmek için, gidip defalarca ziyarette bulunmak zorunda kalıyor ve eli boş dönebiliyor. Durumumuz bu kadar müşkül. İçeride hata yapabilme ihtimalimiz olan potansiyel rakam 350 milyar ve bizimkiler bunu büyük bir başarı göstermiş olarak 30 milyar dolara düşürdüklerini söylüyorlar. Matematiksel olarak potansiyel meblağı 12 kat aşağı düşürmüşler. Eğer bu kadar başarılı olamayıp 11 kat aşağı düşürselerdi o rakam 60 milyar dolar olacaktı. Bizimkilerin en ufak hatasında meblağ 30 milyar dolar fark ediyor sonuç olarak. Ben hayatımda böyle vahşi bir kumar görmedim.
Türkiye’de yıllıklandırılmış cari işlemler açığı 31,5 milyar dolar. Koca’nın 30 milyar dolar diye kolayca konuştuğu rakam ülkenin bir yıllık cari açığı anlamına geliyor. Biz her yıl aşağı yukarı bu kadar açık verdiğimiz için belimizi doğrultamıyoruz. Eğer yapısal reformlar yaparsak bunu düzelteceğiz diye hayal ediyoruz. Bakan biz bu hastaneler işinde zarar etmedik demek istiyor, bu gerçek değil ama bir kenara koyuyorum.
TCMB Başkanı Fatih Karahan söyle bir açıklama yaptı: “KKM kaynaklı zarar 833 milyar lira. Son dönemde kur makul seviyede gittikçe reel değerlenme oldukça KKM'nin yükü olmuyor.” Bu bir resmi görevli, muhalif falan değil. Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) yarattığı zarar 833 milyar lira, yani aşağı yukarı 25 milyar dolar diyor. Ayrı ayrı 30 milyar dolar olan hastaneler fiyatı ve cari açık kadar. İşte Türkiye makro iktisadının normal, sıklıkla geçen rakamları. Ne yapmışlar? 85 milyon sade vatandaşın cebinden alıp, dolar sahiplerinin cebine koymuşlar bu parayı. Unutmayalım 25.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Murat Ağırel, Sayıştay raporlarından yansıyan yolsuzlukları kaleme aldığı “Yağma-Sayıştay Belgeleri” kitabından şunu örnek veriyor: “Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli ile yapılan 4 otoyol, 1 tünel ve 3 köprünün toplam maliyeti 22 milyar 215 milyon 713 bin dolar oldu. Aynı projelere kamuya devredilinceye kadar, 59 milyar 747 milyon 817 bin dolarlık geçiş garantisi verildi. Böylelikle devlet kaynaklarıyla 22,2 milyar dolara mal olacak 8 proje için Hazine’den 37,5 milyar dolar daha fazla para çıkacak.” Bu hesaba göre YİD modeliyle devletin otoyol, tünel ve köprülerdeki zararı 37,5 milyar dolar. Görüldüğü gibi 30 milyar dolar civarından gidiyoruz. Bilginin kökü nereden? Sayıştay belgelerinden. Bunu da unutmayalım 37,5.
Kadir Has Üniversitesi, Ekonomi Bölümü’nden Prof. Dr. Hasan Tekgüç ve araştırma ekibi, TÜBİTAK’ın desteklediği, TÜBİTAK 3005 projesinde elde ettiği sonuçları paylaşıyor. Bu verilere göre: “Türkiye'de eksik beyan edilen gelirlere müsamaha gösterilmesinden dolayı toplanmayan gelir vergisi miktarı 2019 yılı için tahmini olarak 65-78 milyar dolar arasıdır.” Aynı müsamaha gösterilen ya da kaçırılan vergi miktarının son yıl için de geçerli olduğunu kabul edebiliriz. Bunu da grafiklerinde kullandıkları rakamı dikkate alarak 71 milyar dolar olarak not edelim.
Şimdi bu makro iktisadi döngüdeki Kur Korumalı Mevduat, Yap İşlet Devret ve kaçırılan vergi kalemlerinin toplamını buluyorum.
25 (KKM) + 37,5 (YİD) + 71 (Müsamaha Gösterilen Vergi) = 133,5 milyar dolar.
Şimdi herkese soruyorum tasarruf edilecek 3 milyar dolar nire, ülkenin son yılda sermaye sınıfları lehine yarattığı 133,5 milyar dolar nire. Hani AKP’lilerin çok utandığı, gördükleri yerde indirmeye çalıştıkları bir pankart vardı “128 milyar dolar nerede?” şeklinde. Şu anki durum onun biraz daha kötüsü. 133,5 milyar doların açık açık bankada doları olanlara, ihale vurgunu yapan müteahhitlere ve vergi kaçıran en zenginlere transfer edildiğini tespit ediyoruz. Bu tarihte görülmemiş bir hortumlama düzeyidir. Asrın hortumlamasıdır. Sermaye sınıfı, Kur Korumalı Mevduat, Yap İşlet Devret modeli ve vergi kaçırma yoluyla halkın yarattığı devasa değeri yutmuştur resmen.
Hükümet bu işin doğrudan düzenleyicisidir, zaten tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde rakamları onlar söylüyor.
Deveyi hamutuyla götürenler bize sineğin yağını çıkarma masalı anlatıyor.
Yarın, geniş bir yazar kadrosu ile günceli değerlendirme, siyasi gelişmeleri takip etme, öngörme, anlama ve fikri bir yön çizme hedefindedir. Ancak yayınlanan yazılardaki görüşler, Yarın Yayın Kurulu’nun politik değerlendirmeleriyle tümüyle aynı çizgide olmayabilir. Farklı değerlendirmelere sahip olsalar da mücadeleye katkı sunacağını düşündüğümüz tüm yazılara yayın ilkelerimiz çerçevesinde yer vereceğiz.